Mahkeme tarafından hükmedilen nafakanın çocuğun giderleri dışında farklı yerlere harcanması, uygulamada sık karşılaşılan problemlerden biridir. Müşterek çocukların ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla getirilmiş bu yasal düzenlemenin suiistimal edilmesi, hem çocuğun refahını olumsuz etkilemekte hem de nafaka yükümlüsü taraf için ciddi hukuki sorunlar doğurmaktadır.
I.İştirak Nafakası Nedir ve Kullanım Amacı Nelerdir?
İştirak nafakası, anne ve babanın boşanmasının ardından çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir. Boşanma veya ayrılık neticesinde velayet hakkı kendisine verilmeyen eşin, velayeti elinde bulunduran tarafa, çocuğun eğitim ve bakım giderleri için gücü oranında ödediği nafakaya iştirak nafakası denir.
Bu nafaka türü, müşterek çocuğun giderlerinin karşılanmasına yöneliktir. Nafakanın belirlenmesinde belli başlı kriterler mevcuttur:
Çocuğun giderleri: Çocuğun eğitim giderleri, temel ihtiyaçları ve bakımı gibi giderler dikkate alınır.
Tarafların mali gücü ve hayat koşulları: Ebeveynler mali güçleri oranında çocuğun giderlerine katılırlar.
Bu nafakanın amacı, çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması ve uygun yaşam standartlarının sürdürülmesidir. Bu ihtiyaçlar; eğitim, sağlık, barınma, beslenme gibi temel gereksinimlerin yanı sıra sosyal aktivitelere, kültürel etkinliklere ve hobilerine de harcanmasını kapsamalıdır.
II. Nafakanın Çocuğa Harcanmaması Ne Anlama Gelir?
Nafakanın çocuğa harcanmaması, mahkeme tarafından çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının, çocuğun yararına olacak şekilde değil, başka yerlere harcanmasını ifade etmektedir. Uygulamada bu durum, çocuğun giderleri için hükmedilen nafakanın, çocuğun ihtiyaçları dışında farklı amaçlar için kullanılmasıyla ortaya çıkmaktadır.
İştirak nafakası kötüye kullanıma açık bir konudur. Bu paranın çocuk için harcanmaması halinde velayetin kaybedilmesi de dahil ciddi neticeler doğmaktadır. Böyle bir durumda, iştirak nafakası amacının dışında kullanılmış olur ve çocuğun hayatı olumsuz etkilenir.
III. Nafakanın Denetlenmesi
İştirak nafakasına karar verildikten sonra bu nafaka bedelinin ne şekilde harcandığına ilişkin olarak işlevsel ve etkin bir denetleme mekanizması ne yazık ki yasal düzenlemede veya uygulamada aktif bir şekilde oluşturulmamıştır. Medeni Kanunda bu konuda açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Ancak, iştirak nafakası esasen çocuğun malvarlığı değerlerinden sayıldığından, velayet sahibi ebeveynin bu harcamalar hususunda denetlenmesine imkan tanınması gerektiği kanaati mevcuttur. Bu denetim, TMK’nın 338 ve devam eden maddelerinde yer alan “vasinin denetimi” hükümleri doğrultusunda bir incelemeye tabi tutulabilir.
Türk Medeni Kanunu’nun 454. Maddesi bu konuda bir referans noktasıdır: “Vasi, vesayet altındaki kişinin malvarlığını iyi bir yönetici gibi özenle yönetmek zorundadır. Vasi, yönetimle ilgili hesap tutmak ve vesayet makamının belirlediği tarihlerde ve her hâlde yılda bir defa hesabı onun incelemesine sunmakla yükümlüdür.”.
Velayet sahibi ebeveyn, çocuğun çıkarlarını korumak ve onun en iyi çıkarlarını gözetmekle yükümlüdür. Nafakanın çocuğun giderleri için harcanmaması durumu, çocuğun haklarını ihlal eden bir durumdur. Bu durumu fark eden nafaka yükümlüsü taraf, yasal önlemleri almak için harekete geçmelidir.
IV. Nafakanın Çocuğa Harcanmaması Halinde Başvurulabilecek Hukuki Yollar
Velayet sahibi ebeveyn, verilen nafakayı çocuğun giderleri için kullanmıyorsa, nafakayı veren tarafın dava açma hakkı mevcuttur. Bu davalar genellikle velayetin değiştirilmesi veya nafakanın azaltılmasına yönelik olabilir.
- Velayetin Değiştirilmesi Davası
Eğer çocuğa ödenen nafakanın ona harcanmaması durumu tespit edilirse, mahkeme bu durumun çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmaması sonucunu doğurduğuna hükmedebilir. Bu durum, çocuğa iyi bakılmadığı ve giderlerinin eksiksiz olarak tamamlanmadığı sonucunu ortaya çıkarabilir.
Bu tür bir durumda, velayetin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Velayetin kaldırılması nedenlerinden biri de, çocuğa karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin ebeveyn tarafından ağır bir şekilde ihlal edilmesi halidir. Müşterek çocuk için ödenen nafakanın çocuğun giderleri için harcanmaması durumu, yasal olarak ağır ihlal niteliğindedir.
Böyle bir durumda, velayet, bu ebeveynden alınarak karşı tarafa verilmek üzere velayetin değiştirilmesi davası açılabilir.
- Nafakanın Azaltılması Davası
Nafakanın çocuğa harcanmaması durumu dışında, kimi zaman ödenen nafaka miktarının, çocuğun gerçek ihtiyaçlarının üzerinde olduğu da gündeme gelebilir.
Nafakanın amacına uygun kullanılmadığı ve bedelin esasında çocuğun ihtiyaçlarının üzerinde olduğu gerekçesiyle de nafakanın azaltılması davası açılabilir. Bu halde nafaka, çocuğun ihtiyaçlarına yetecek miktara indirilir. Bu dava her zaman açılabilir.
V. İspat Yükümlülüğü ve İtiraz Süreci
Nafakanın çocuğun giderleri için harcanmadığı iddiası ile dava açan ebeveynin, öncelikle bu iddiasını ispat etmesi gerekmektedir. İddialar ispatlanmadan herhangi bir netice elde edilemeyecektir.
İspat sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:
- Yazılı Delil: Nafakanın çocuğa harcanmaması durumu yazılı delil ile ispat edilmişse, bu iddianın çürütülmesi de karşı tarafça yazılı delille yapılabilir. Bu durumda tanık gösterilemeyecektir.
- Tanık Beyanı: Eğer ilk halde ispat tanık yolu ile gerçekleştirilmişse, iddiaları kabul etmeyen karşı taraf da tanık dinletebilir.
İddiaların yöneltildiği taraf ise, nafakanın çocuğun ihtiyaçları ve giderleri için harcandığını ileri sürebilir ve davayı açan tarafından ispat edilmiş iddiayı delille çürütmek zorundadır.
VI. Görevli ve Yetkili Mahkeme ile Kanun Yolları
Bu tür davalarda hukuki sürecin doğru başlatılması, davanın usulden reddedilmemesi ve süre kaybının yaşanmaması için görevli ve yetkili mahkemenin tayini büyük önem arz etmektedir.
- Görevli Mahkeme: Bu davada görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise dava, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (Aile Mahkemesi sıfatıyla) açılacaktır.
- Yetkili Mahkeme: Yetkili mahkeme ise nafaka alacaklısının bulunduğu yer mahkemesidir.
Kanun Yolları
Çocuk için mahkemece hükmedilen nafakaya itiraz, Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluyla hükmün götürülmesi şeklinde olur. Yine nafakanın kaldırılması, azaltılması ve velayetin değiştirilmesi hallerinde de istinaf ve temyiz kanun yollarına gidilebilir.
Kanun yollarına başvuru, ilk derece mahkemesinin kararının tebliğ edilmesinden itibaren 2 hafta içerisinde yapılmalıdır. İlk olarak İstinaf merciine gidilir; buradan aleyhe karar çıkması durumunda ise Temyiz mercii olan Yargıtay’a başvurulur.
VII. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Nafakanın çocuğa harcanmaması konusundaki hukuki yollara ve usullere ilişkin uygulamada merak edilen bazı sorular ve cevapları şunlardır:
İştirak Nafakasının Çocuğa Harcanmaması Halinde Ne Olur? İştirak nafakasının çocuğa harcanmaması durumunda mahkeme, velayetin karşı tarafa verilmesine veya nafakanın azaltılmasına karar verebilir.
Çocuk Kaç Yaşına Gelinceye Kadar Nafaka Ödenir? Müşterek çocuk 18 yaşına gelinceye kadar iştirak nafakası ödenir. 18 yaşını tamamlamış olan çocuk eğitim hayatına devam ediyorsa, bu durumda nafaka ödenmeye devam edilir.
İştirak Nafakası Nasıl Ödenir? İştirak nafakası her ay peşin olarak ödenir.
İştirak Nafakası Ne Kadardır? İştirak nafakası, mahkeme tarafından uygun bir miktar olarak hükmedilir. Belirlenirken; nafaka yükümlüsünün, çocuğun veli veya vasisinin mali güçleri, hayat koşulları, çocuğun ihtiyaç ve giderleri ile bulunması halinde çocuğun gelirleri göz önünde bulundurulur.
Nafakanın Ödenmemesi Halinde Ne Olur? Nafakanın ödenmemesi durumunda cebri icra yoluna başvurularak tahsili sağlanır. Nafaka, icra takibinde öncelikli alacaklar içerisindedir.
